Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davalarında Şartlar Nelerdir?

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında şartlar nelerdir?

Medeni Kanun’un 166. Maddesi evlilik birliğinin temelden sarsılmasıyla müşterek hayatın devam edememesi halini düzenlemektedir. Bu durumda evlilik birliğinin temelden sarsılmasından bahsedebilmemiz için kanunda belirtilmiş olan sebeplerinin gerçekleşmesi gerekir.  Bu sebepler nelerdir?

1- Evlilik birliğinin sarsılması: Kanun evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayanarak dava açılabilmesi için bazı şartların varlığını aramaktadır. Bunlar;

  • Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması
    Örnek vermek gerekirse; eşlerin birbirlerine karşı şeref ve haysiyetine yönelik ağır derecede onur kırıcı davranışlarda bulunması, kıskançlık, aşırı fevri, saygısız tutum ve davranışların bulunması, kişilik haklarına saldırıda bulunması, eşlerin özel hayatının gizliliğinin ihlal etmesi, psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet göstermeleri, hakaret, cinsel birlikteliğin gerçekleşmemesi, darp, eşlerin kendi ailelerinin evliliklerine müdahale etmesine izin vermesi veya sessiz kalması, aile sırlarının üçüncü kişilerle paylaşılması, güven sarsan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar gibi eşlerin evlilik birliğini temelinden sarsacak hareket ve tavırlarda bulunmasıdır. Bu örnekler burada sayılanlarla sınırlı olmayıp  her evliliğin kendine özel durumuna göre kusur ve boşanma sebepleri değerlendirilmelidir. Ayrıca bunların gerek tanık gerek delillerle ispatlanması gerekir.
  • Bu sarsılmaya bağlı olarak eşlerden müşterek hayatı sürdürmelerinin beklenemez olması
  • Davacının kusurunun daha ağır olduğu itirazı yapılmamış olmalı veya itiraz reddedilmiş olmasıdır.

Ayrıca burada şunu da eklemek gerekir, boşanma nedeni olarak gösterilen sebep ve kusurların hangi eşte daha fazla olduğunun boşanma davasını açmak açısından bir önemi yoktur. Daha ağır kusurlu olan eş de bu sebebe dayanarak boşanma davasını açabilir.

2-Müşterek hayatın kurulamaması (Fiili ayrılık): Medeni Kanun’un 166. Maddesine göre müşterek hayatın kurulamaması yani fiili ayrılığa dayanarak boşanmaya karar verilebilmesi için daha önceden boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

3-Eşlerin boşanma konusunda anlaşmaları (Anlaşmalı boşanma): Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.Hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur.

Şiddetli geçimsizlik nedenine dayanarak boşanma davası açılacaksa bu davayı açabilecek şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, hukuki prosedürlerin daha efektif bir şekilde devam ettirilmesi, boşanma davasına bağlı olarak velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi hukuki sonuçları olabileceğinden herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına davanın bir boşanma avukatı tarafından takip edilmesi tavsiye olunur.

Bu makale hazırlanırken resmi gazetede yayınlanmış mahkeme kararlarından faydalanılmıştır. Yer alan bilgiler kanunlarda yapılan değişikliklerle güncelliğini yitirebilir, bu nedenle en güncel bilgilere erişmek için bir boşanma avukatından danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir